Lise ve üniversite yıllarında hazırladığımız sunumlar gibi ‘Globalleşen dünyamızda’ şeklinde klasik bir başlangıç yapmak istemiyoruz ancak artık sınırların olmadığı bir dünyada yaşadığımızı hepimiz kabul ediyoruz. Bu iç içe geçmişlik ilk olarak ortak bir dil konuşabilme becerisi gerekliliğini de beraberinde getiriyor.
Bu gereklilik genelde akademik ya da iş hayatında kariyer kaynaklı olarak karşımıza çıksa da kişinin kendine bir yatırım yapmak, kendini geliştirmek şeklinde bir ihtiyaçtan da kaynaklanabilmektedir.
Yurt dışı dil okullarında açık ara farkla en çok tercih edilen dil şüphesiz İngilizce’dir. Bugün iş hayatında kendi anadiliniz ile beraber İngilizce biliyor olmak bir avantaj değil bir zorunluluk haline gelmiştir.
Keşke yurt dışına giderek para harcamayacağınız bir alternatif olarak bir farkı olmadığını söyleyebilsek ancak ne yazık ki yurt dışında dil eğitimi almak sadece deneyimleyen kişinin anlayabileceği ve birçok açıdan çok büyük farkları olan bir tercih. Türkiye’de çok iyi öğretim şekilleriyle çalışan kurumlar olsa da ne yazık ki bu öğretim şeklini kurs süreniz kadar bir zaman dilimi içinde sınırlandırmak zorunda kalıyorsunuz. Kursun binasından çıktıktan sonra otomatik olarak buradaki hayatınıza ve Türkçe diline dönmek zorundasınız. Sonuç olarak kurstan aldığınız verim, ne yazık ki birçok zaman kurs binasından çıktığınız andan itibaren etkisini kaybetmeye başlıyor. Yurt dışında bir dil okuluna gittiğinizde ise, ders sonrası markete gidip bir su bile almak isteseniz İngilizce dilini kullanmak zorundasınız. İşte dile maruz kalmak’ diye hepimizin duyduğu şey tam olarak budur. İngilizceyi öğrendikten hemen sonra pratik edebileceğiniz bir hayatınız olmaktadır.
Ana dili İngilizce olan ya da günlük hayatta İngilizce konuşulan farklı birçok ülke alternatifiniz bulunmaktadır.
İngilizcenin doğduğu ülke olan İngiltere en önemli ve verimli seçeneklerin başında gelmektedir.
Bununla beraber ; İrlanda, Malta, Amerika, Kanada, Avustralya ve Dubai gibi ülkeler de dil eğitimi için tercih edilen diğer ülkeler arasındadır.
Her iki seçeneğin de kendine göre avantajları bulunmaktadır. En uygun konakalama seçeneği öğrencinin taleplerine ve kişiliğine göre bireysel olarak seçilmelidir.
İngiltere’de hem 16 yaş altı için hem de 16 yaş üzeri yetişkinler için üniversite bünyesinde yaz okulu seçenekleri bulunmaktadır.
Özellikle üniversite öncesinde bir deneyim kazanmak, İngilizce dilini geliştirmek, öğrencinin kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olmak, uluslar arası bir öğrenci grubunun içinde bir dünya vatandaşı olmanın ilk adımını atmak, spor faaliyetlerine katılmak, CV’sinde kullanmak üzere güçlü bir deneyim kazanmak ya da üniversitede gitmeyi planladığı bölüme bir hazırlık olması açısından tamamen akademik olarak planlanan yaz okulu alternatifleri genç bir yetişkinin üniversite planı öncesinde kendine yapabileceği en güzel yatırımlardan biridir. İngiltere’de resmi temsilciliğini yaptığımız yaz okullarından bazıları aşağıdaki gibidir;
Siz de gerek dil okulları gerekse yaz okulları hakkında detaylı bilgi almak ve en uygun fiyat avantajlarından yararlanmak için bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz!